21 Kasım 2013 Perşembe

Bahçen Var mı Derdin Var

Bahçeli bir evi çok istiyordum, en çok da kızım için. Dilediğince çıksın oynasın, o doğayla haşır neşir olurken ben bahçede oturup dergimi okuyayım içeceğimi içeyim falan. Bir koca yazı (yoksa minik mi demeliyim, hep yağmur hep yağmur) geride bıraktık ve sıfır bahçe keyfi, bir kere hüsranla sonuçlanan mangal keyfi yaşadık. Belki tamam acemiliğimize geldi ya da biz keyif yapmayı bilmeyen insanlarız, inşallah bahçe yaşamını da öğreneceğiz de önce kendisiyle barışsak iyi olacak.

Aslında bahçemizdeki toprak alanı çok değil, çoğu yerler taş döşeli. Başlarda ekili alanı genişletmeyi düşünmüştüm hala da düşünüyorum ama çok iş gerçekten. Yine de kendi sebzemizi yetiştirme uğruna baharda bunu göze alacağım sanırım.

Eskiden ayrık otlarına neden öyle dendiğini bilmezdim. Meğer en ufak ayrıklardan bile çıkıyormuş bu meretler. Yol yol bitmiyor. Her bahçeye çıkışımda üç beş ot yoluyorum. Helo bile göre göre alıştı o da gördükçe yoluyor :) Hele hele yolmayı unutursak veya ihmal edersek yandık, güçleniyorlar çıkmak bilmiyorlar. Muhtemelen her bir iş için özel bahçe aletleri vardır ama biz daha o aşamaya gelemedik. Bahçe makası ve eski bıçaklarla idare ediyoruz şimdilik. Baharda komple bir bahçe alışverişi lazım bize.

Bahçeyle az biraz haşır neşir olunca diğer bahçelere alıcı gözle bakmaya başlıyor insan. Burda bahçe düzeni de interior design gibi özel hizmetliler tarafından yapılıyor. Canları sıkıldıkça değiştiriyorlar. Taşları, bitkileri dekorları komple değişiyor. Genelde ayrık otlarının çıkmasını mümkün kılmayacak şekilde taşlar döşüyorlar. Bizim bahçe kaldırım taşı gibi. 10mm lik arası bile olsa çokmuş bu ara meğer.  

Sonbahar gelince bahçe işi daha da azıtıyor. Yaprak temizleme, kurumuş dalları ayıklama falan. Bazı günler evin içini boşverip bahçe temizliğine girişiyorum. Herkesin bahçesi pırıl pırıl ne zaman yapıyorlar nasıl yapıyorlar aklım almıyor. Ben çocukla yetişemiyorum.

Bir de farkettim ki, bu insanlar minimum iş çıkacak şekilde düzenlemişler bahçeyi. Bizim ev sahibi dikkat etmemiş mi anlamıyorum. Mesela ön bahçe full yaprak doluyor. Sokaktaki ağaçların yaprakları yanımızdaki bahçelerde değil bizim bahçede takılıyor. Onlar yapraklar savrulurken takılabileceği yerler olmamasına dikkat etmişler. Ya parmaklık yapmışlar (duvar değil) ya da hiç set koymamışlar. Böyle olunca tüm iş bizim gibi garibanlara yıkılıyor. 


Ancak ne kadar zahmetli olursa olsun bahçe işi çok keyifli. Çok seviyorum valla. Hele mis gibi toprak ve çam kokusu , hiç ummadığın anda açıveren çiçekler yok mu, insana yaşam sevinci veriyor.

5 yorum:

  1. Hiç derdin yok bence :) Keyif almaya bak o yaprakları toplayın ve etkinlik yapın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Az olunca insan mumla arar oluyor ama çoksa bıkıyor. Kanadaya giden kara hasret türk hikayesi misali

      Sil
  2. Tam da onu diyecektim, ne kadar gıcık olsa da yine de keyiflidir. Bahçenin yeri başka :)

    YanıtlaSil
  3. Bende hep bir bahceli evim olsun istiyorum ne kadar zor olursa olsun. Hem cocuklarim hem kendim icin. İyi stress atiliyormus bahceyle ugrasirkene :) ama dedigin gibi burda hep yagmur he yagmur :)

    YanıtlaSil
  4. allah hepimize versin bahçeli evlerden canım ;)
    razıyım tüm işine ;)

    YanıtlaSil