13 Nisan 2017 Perşembe

# benden # ehliyet

Bir Ehliyet Meselesi 2

Daha önce ehliyet almak için giriştiğimi yazmıştım, o yazıyı yazdığımda 30 saatlik sürüş dersini tamamlamış ve teori sınavına girmek için ders çalışmaya başlamıştım. Teori sınavını en geç bir ay içinde verip hemen ardından pratik sınavına girmeyi amaçlıyordum.

Hayat planladığımız gibi seyretse ne güzel olurdu ama tabi olmadı. Şu an Nisan ayının sonuna gelmiş ve ben hala başladığım yerdeyim.

Önce çalışmam düşündüğümden uzun sürdü, şubat ayı boyunca nedense sürekli bir yorgunluk. Tek çalışma fırsatım akşam çocuklar uyuduktan sonra olmasına rağmen bir ayın belki bir haftası hariç her akşam onlarla sızıp kaldım. Mart geldiğinde gecenin 3ünde uyanıp çalıştığım kitabı bitirmiş test kitabına henüz başlamıştım. Sınava başvurmak için Web sitesine bakınca gördük ki her canının istediği gün giremiyormuşsun sınava. 10 gün de bir bazen ayda birkaç gün ardarda falan. Bu sebeple sınava iki gün kala telaşla sınav aldık 10 mart için. Kitap testlerindeki başarı oranım fena değildi ama sınav daha farklı işliyordu. Herbir soru için belli bir saniye süre vardı (soru tipine göre 8sn, 15sn ve 22sn) ve kitapta gevşektim. Gerçek sınava birebir benzeyen sınavlar veren online siteler vardı, parayla üye olup deneme yapıyorsun. Hemen denedim ama bir türlü minimum hatayı sağlayamıyordum. Üstelik bu Web sitesinin sorular ciddi oranda Hollandaca trafik terimleri içeriyordu, ben İngilizce çalıştığım için hiçbirini bilmiyordum. Biraz panik oldum.

Sınavı geçemedim ama sonuç fena değildi. 25 sorudan oluşan 22 sn de cevaplanması gereken sorulardan maksimum 12 yanlış yapma hakkımız varken ben 5 yapıp geçmiştim. İkinci bölümde ise 40 sorudan en fazla 5 yanlış yapmalıydım ama bu aşamada biraz panikledim. Çünkü çalışabileceğim tek İngilizce site olan üye olduğum Web sitesi 40 soruya teker teker süre biçmiyor toplam 30 dak süre veriyordu. Gerçek sınavda ise meğer her soru sınırlı saniyede cevaplanmalıymış. Yine de 7 (yada 8) hata yaptım ancak tabi ki 5 den fazlaydı.

Bir sonraki sınav için Nisan başı sınav tarihi var görünüyordu fakat bitmiş. En erken 3 Nisana gün alabildik ve ben aynı siteden bu sefer süreyi kendim kronometre tutarak çalıştım. Ancak zalim kader sınavdan önceki son iki gece oğlum ateşlendi (el ağız ayak hastalığı oldu yine) ve kocam da ben de hiç uyumadık. Sınav sabahı sınavı ertelemeyi düşündük sma olmuyormuş, belki şansım güler deyip girdim. Yaklaşık aynı sayıda hata yaparak yine kaldım. 

 

Şimdi buraya kadar mazeretlerimi sıraladım ancak düşündüklerime değinmedim. Sonuçların böyle olmasına gerçekten çok üzüldüm, hatta her psikolojik çöküntümde olduğu gibi yine faranjit oldum hala iyileşemedim. Beni asıl üzen insanların hakkımda ne düşüneceğinden çok kendi başarısızlığımı hazmetmekte zorlanmam oldu. Kafamda biçtiğim planın böyle uzun vadeye yayılması, bu süreyi geçmek için göstermek zorunda kaldığım sabır, çalışmak için ihtiyacım olan şartlara bir türlü kavuşamamak, kavuşamadığım için yanıp tutuşmak, yardım edecek kimsenin olmaması, evet hastalık yorgunluk her zaman olabilir bunlar hayatın parçası buna rağmen yapabilmeliydim düşüncesi, kısacası çok istediğin birşeyin kontrol edemediğin şekilde bir türlü yolunda gitmemesi, kısmet olmaması... İşte buna sabır gösterebilmek çok zor. Sadece ehliyet için demiyorum benzer şeyler farklı durumlar için de söz konusu olabilir ve bunu kabul edip hayırlı zamanı beklemekten başka çaremiz yok.

Fotoğraftaki yazıyı çok sevdim, sabır; bekleme becerisi değil, beklerken iyi bir tutum sergileyebilme becerisidir. Ve ben sınavdan ikinci kez kaldığım günün akşamında eşimin omzunda ağlayıp iç dökene kadar bu beceriyi yapamamıştım. Şimdiiyiyim ve ne zaman olursa olsun beklemeye hazırım.

11 yorum:

  1. Türkiye de ehliyet almak o kadar kolay ki avrupa daki duruma çok şaşırdım ( şaşırmam saçma oldu sanki biraz) Allah kolaylık versin eminim bundan sonraki sınavda alacaksınız ;)

    YanıtlaSil
  2. Ede 4 çocukla ehliyet için çalışmaya çalıştım ben ama öyle kitap veya sote üzerinden değil daha henüz başvurmadan telefonuma sürücü kursu uygulaması indirdim günlerce telefonumu ne zaman elime alsam hep soruları çalıştım 900 civarında soru vardı ve 1,5 ayda hepsini ezberledim sınava da katılmaya hazır hissettiğim anda girdim ne sözlüde ne pratikte kaldım elhamdülillah,demek istediğim naçizane tavsiyem böyle bir uygulama bulman çok faydasını göreceksin ve hazır olmadan sınava içme zaten bütün gün full force ayaktasın ev çocuk yemek vs moralini bozma lütfen bak şöyle düşün bu zor bişey olsaydı dünyanın üzerinde araba süren milyonlarca kişi olmayacaktı,mantığı yakala üzme canını.
    Başarılar dilerim sana bolca da dua et ben çok dua etmişim çevremden de dua etmelerini istemiştim,sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ederim ama yorumunuzu okuyunca acaba ben farklı birşey mi yazmıştım diye şüpheye düştüm bir an, zira benim yazıda anlatmak istediğim bu değil. Sınav sonuçları cts ehliyet Meselesi değildi beni üzen, zaten bunu hazmetmiyor olsaydım açıkça yazmazdım. İçinde bulunduğum şartların zorluğu, imkansızlıklar canımı sıkıyordu. Bir gün hesapladım kitabımı bitirmek için toplam beş saate ihtiyacım vardı ama koskoca bir ay kafamın açık olduğu saatlerde elde edebileceğim beş saatim yoktu, bunu elde edebilecek çocuklara iki saat baktıracak kimsem de yoktu. Bilmem anlatabildim mi şimdi. Bu durumdu beni asıl üzen. Şimdi ise buna dahi üzgün olmadığımı bunu da kabullendiğimi belirttim zaten yazımda.

    Maalesef o tarz bir uygulama burda yok. Çözdüğüm soruların sayısı birkaç bini bulmuştur zaten kitapta 600 soru vardı, web sitesinde en az 10 test çözmüşümdür (65x10) bunca zamansızlığa rağmen yapmaya çalıştım yine de. Olmadı kısmet değilmiş dert değil.

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel özetlemişsiniz durumu inşallah en kıse zamanda sizi yollarda fotoğraflarınızla görürürüz:)

    YanıtlaSil
  5. Her şeyin bir zamanı vardır derdi ananem, bunu o kadar çok söylerdi ki için için kızardım, ben kırkımda yeni anlıyorum bu basit cümleyi...senin ne demek istediğini anladım sevgili gece, her işte bir hayır varmış, senin vesilenle ne güzel bir söz okuduk..

    YanıtlaSil
  6. Gececiğim çok haklısın, buralarda ehliyet almak çok zor. Ama İyi ki de öyle! Çünkü kuralları, sembol okumayı, geçiş önceliklerini gerçekten su gibi bilmek gerekiyor, ki trafik kazasız belasız işlesin...
    Ben de çok zorlandım (kimseye söyleme ama direksiyon sınavını 4. Hakkımda geçtim :))) 5. De de geçemeseydim psikolojik rapor ve zeka testi istenecekti ahahahah) ben de çok ağladım, kendimi çok kötü ve başarısız hissettim her seferinde (ama dediğin gibi sebebi, çalışacak; kafamı verecek vakit bulamamaktı (azıcık vaktin olsa bile kendini veremiyorsun ki çalıştığın şeye!)
    Ama çok motive etti beni buradaki arkadaşlar; üzülme biz de 3. Hakkımızda falan geçtik. 2. Den önce geçen tanımıyoruz falan dediler hep (herkes biliyor sınavın ne kadar zor olduğunu, yüksek konsantrasyon gerektirdiğini, en ufak bir hata kabul etmediğini) ki bunu diyenler buranın yerlileri, yapılan sınav kendi ana dilleri!
    O yüzden ben de sana aynısını diyeceğim: Sakın üzülme moralini bozma! Önemli olan bir an evvel geçmen değil, sindirerek öğrenmen, çocuklarını taşıyacaksın arabanda sen ne kadar güzel oturtursan teoriyi o kadar usta şöför olacaksın, için rahat kullanacaksın. Ve çok çok haklısın, tamamen kendini vererek, adayarak dilediğince çalışma imkanın olsaydı çok daha kısa sürede kavuşurdun ehliyetine ama şartlar malesef böyle, geç olsun güç olmasın boşver!
    Bir sonraki sınavın için bol şans diliyor, Sevgi'yle kucaklıyorum...

    YanıtlaSil
  7. Seni çok iyi anlıyorum. Laf olsun diye değil, sahiden anlıyorum.

    Sabırla ilgili tanımlamaya bayıldım.

    YanıtlaSil
  8. off..off.. okurken bende gerildim.. bu yaz bende almayı düşünüyorum.. ve ders çalışmayalı yıllar oldu.. çok korkuyorum.. hem sınavdan hem sürüşten.. :(

    YanıtlaSil
  9. Arada başarısızlık yaşamazsak sanırım başarılarımızın da kıymetini pek bilemeyiz Gece'cim. Almanya'da da ehliyet almak baya zor, ben teori kısmını ilk seferde geçmiş ama resmen pratik kısmında 18 yaşımdan beri araba kullandığım halde panik olmuş ve yine ilk seferde geçtiğim halde nasıl olduğuna ben bile inanamamıştım :D Sonradan duydum ki böyle benim gibi tek seferde geçebilen çok azmış! Türkiye'deki gibi değil tabii adamlar işi ciddiye alıyor. Boşver, geç olsun güç olmasın, nasılsa olacak! Bol şans <3 Bu arada el ayak ağız hastalığı ikinciye geçirilmiyor ama ona çok benzeyen virütik hastalıklar var diye biliyorum, şaşırdım! Çok geçmiş olsun Erenkuşa <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım hayırlısı. Hastalık konusunda ise ben de öyle sanıyordum ama burda başka arkadaşlar da var iki kere geçiren. Belki birebirsiniz değildir ama semptomlar çok benzerdi.

      Sil